12 Ocak 2017 Perşembe

Satranç

Çözülebilmesi gereken bir durum var fakat ben problemi bulamıyorum ve problemi bulamadığım için kendim çözülmeye başlıyorum. Nefes alırken zorlanmalar yaşıyorum, biliyorum o da biliyor hayatı istemediğimi.

Bazen kolaya atılmayı istiyorum, şu dolu tabancadan bir kurşun azalsa kimsenin fark etmeyeceğini düşünüyorum daha sonra aklıma satranç geliyor. Satrançta taşlardan, hamlelerden daha önemli bir kural vardır.Hiç bir oyun oynanmadan kazanılmayacağı gibi kaybedilmeyeceğidir. Yemin ederim yıllar önce böyle bir haldeyken masaya oturdum. Belki o gün satranç ruhuma girmeseydi pes etmiş olurdum. Etmedim, kaç sene geçti üstünden etmeyeceğim. Hiç bir işim doğru gitmiyor ama olsun hala herşeyin elimde olduğunu bilmek bile bana güç veriyor. Ben o gün o satranç masasına oturdum ve kaybettim. Hayatımın en güzel oyunuydu. Beni hayata bağladı. Ben o gün hayatın bir satranç oyunu olmadığını, hayatın bir satranç tahtası olduğunu öğrendim. Hiç bir şeyin tek bir oyundan ibaret olmadığını sayısızca oyundan oluştuğunu öğrendim. Her kaybettiğim oyunda rakibimi değil kendimi gözlemledim. Çünkü kazanmak aslında kolaydı, fakat kendi hatalarını çözmek zor olandı. Hatalar yaptım tekrar ve tekrar. Kabul ediyorum bazen pekiştirmem gerçekten uzun yıllar alıyor fakat hiç bir zaman tahtanın karşısındakine bakmadım ve bir oyunu oynamaktan kendimi vazgeçirmedim.

Neden mi bir şah olmayı yada başka bir taş olmayı seçmedim?

Çünkü taşlar tahta olmadan oynanamaz.

4 Aralık 2016 Pazar

Ölüm Korkusu

Bu yazımda her saniye düşünmemiz gerekmeyen fakat yalnızken aklımıza geldiğimiz zaman tedirgin olduğumuz, o olaydan kendi fikirlerimce size bahsetmek istiyorum ölüm!

Ölüm aslında basittir ilerisini kimse bilemez fakat o an gelinceye kadar ölüm korkusu ile yaşamak kesinlikle saçmalığın daniskasıdır. Ölüm korkusu ile yaşarsanız ölüm geldiğinde hiç bir şey yapamadığınızı fark edersiniz. Bu dediğim bilmem kaç saliselik bir durum, tabi çok acılı ve yavaş ölmeyecekseniz.  Bu ölüm korkusunu yaşamak yerine gidin güzel şeyler yapın insanları güldürün her saniyenizi düşünmektense bir şeyler yapmak için kullanın. Şöyle düşünün bir de bir arkadaşınız ile kavga ettiniz, barışmak istiyorsunuz fakat aramakla aramamak arasındasınız. Kendi kendinize yarın arayacağınız hakkında plan yapıyorsunuz ve arayamıyorsunuz işte bu gerçekten çok kötü bir son olur. O yüzden düşünmeyin, güzel olan şeyleri istediğiniz durumu, 1 saniye ilerisi yokmuş gibi o an yapın. Kimse ne zaman öleceğini bilemeyecek yada bunun kararını veremeyecek fakat bir kum saati var ve ne zaman duracağını bilemez anlayın işte yapın harekete geçin!

Kimseden, ölmekten yada yaşamaktan korkmayın! Durumlara göre ölmekte yaşamakta cesaret işidir. Kendinizi dipte mi hissediyorsunuz? Gidin biraz hastaneler gezin, sokak hayvanlarına bakın. Sizce onlar mutlular mı? Konuşmamak o durumdan memnun olmak değildir. Aksine kabullenmişliktir. Boyun eğmelere karşı ses çıkaramamaktır. Ses çıkarın yaşadığınızı belirtin. Yanlışlara boyun eğmeyin. Dünya her zaman değişti ve değişecek. Neden siz değiştiremeyesiniz ki?
Kendinize günlük olarak hayal kurmak için belli bir miktar zaman ayırın. Hayalleriniz olsun o anki durumdan kimi zaman kurtulursunuz kimi zaman kötüyü düşünerek kendinizi silker daha kötü olmaması için çabalarsınız. Çabalayın, çabalayın ki insanlara ilham kaynağı olun. Bir yol çizin kendinize ve insanların sizi nasıl izlediğine tanık olun.

2 Kasım 2016 Çarşamba

Çırak Etmez Bir Usta

Görüyorum çırpınıyorsun hissediyorum içten içe ağlıyorsun. Sen beni taklif ediyorsun bir sonraki adımını görmek istiyorsun ama ben usta olarak durdum sen ise çırak olarak o kadar hızlandın ki duvara çarpacaksın. Usta gibi düşünüp yavaşlarım diyorsun fakat beynin ile hala yavaşım diyorsun. Kelimelerini seçemiyorsun eskilerden alıyorsun yeni ustalara soruyorsun. Senin ilk ustan burada yani taraf olarak karşında, kısaca sen orada ben burada. Ben aldıklarını istemiyorum ama seni sen yapanları alacağım. Sen bir kurgu dök, ben ise tamamen doğaçlama geliyorum.  Korkmanın vakti geldi çünkü ben sağlıklı düşünmüyorum anlayacağın deliyim. Deli olduğuma inanırsan deli olur, inanmazsan afallamış olursun gerçi şuan ayık mısın? Çıkılmaz bir üçgen çizdim sana nasıl bir son istediğini  sen seç.

Bir de bir konuda kararımı değiştirdim. Tanrıya ölmek için dua et, ben de bu sefer yaşamak için dua edeceğim.

Okudukların doğaçlama, yaşayacakların kendi kurgunun bedeli olacak hadi görüşürüz kalfa.

14 Ekim 2016 Cuma

Bir Metin Bin Fikir


İyi geceler saat 2:32. Gene özgür ifadelerimle istediğimi yazıp istediğim kadar kendimi karalayacağım çünkü bunlar benim fikirlerim ve benim görüşlerim.

Neden bu kadar bence dediğimi soruyor insanlar, insanlar herkesin kendi bir görüşü olduğunu olabileceğini unutmuş ki bence  kelimesini kullanmadığım taktirde insanların bana karşı bir saldırıda bulunacağımı düşüneceklerini hissederek korkuyorum. Bence insanlar çok düşüncesiz.

Ben bunu söylüyorum diye size hak tanınmayan bir ortamda sadece ters bir yorum yapayım da marjinal görüneyim diye yaptığınız yorumlar beni alakadar etmez.

Bu üstteki gibi bir marjinal görüntü verdiğinizi hissedip aslında düştüğünüz küçük duruma devam edecekseniz, kesin şimdiden bu yazıyı okumayı. Çünkü burdan sonrasını okumanız takdirinde sadece zaman kaybı yaşayacak ve başka yerlerde marjinal görüntüsü veremeyeceksiniz.

Her nefes aldığında bir yorum söyleme ihtiyacı duyma. Sessiz ol insanlara  "bakalım bu ne diyecekmiş " söylemini düşünmelerini hissettir. Hissettir ki yorumların insanlar için altın niteliğinde olsun. Bir de  üzücü bir haber vereceğim. Kusura bakmayın ama eğer mantıksız düşünceleriniz fikirleriniz varsa bu dediğim "altın niteliği" değil "gereksiz konuştu" niteliği taşır. Fakat bir bildiği var derler yuvarlanır gidersiniz tabii kendinize yakıştırabiliyorsanız bu "yuvarlanıp gitme" terimini.

Bir de benim gibileri var insanların fikirlerini pek önemsemeyen kötü yada iyi bir yorumda bile  o yorumu umursamayanlar. Bu konuda insanlara saygı duyun. Lütfen!  Ben sizin yorumunuzu istemiyorum ben fikirlerinizi istemediğimi size yeterince belirtiyorum lütfen güzel aklınızı ve ağzınızı bana yormayın.  Ben böyleyim çünkü kimi dinlesem çamura battım kime güvensem en büyük hatamın güvenmek olduğunu öğrendim. Aklımda ara ara bir iletişimde şu cümle geçiyor "Eskiden olsa şöyle şöyle yapardım çünkü duygularımla düşünüyorum. Şimdi mantığım ile hareket ettiğim için böyle böyle yapıyorum"
Yani şöyle böyle devam ediyorum hayatı.

Seviyorum ben bu hayatı.

22 Eylül 2016 Perşembe

Balkon

Zaman geçmiyor her gün olduğu gibi. Sabah uyandığımda olan o boktan sessizlik evin boşluğu ve içimin gürültüsü beni bir şeyler yapmam için engelliyor. Gitmem gereken bir yol var ve o yoldan gidemiyorum sanki bir yerde sıkışıp kalmışım. Son zamanlarda kaostan besleniyorum ulan yesin insanlar birbirlerini hiç umrumda değil o kadar boş durumlardan o kadar büyük hataları yapmalarını izlemek bana bir keyif vermeye başladı her gün kendimi biraz daha kaybediyorum. İçimde çok stresli düşünceler gelecek kaygıları var ama ben yoluma bakamıyorum. Sorumluluklarımı yapmak istiyorum ama pek gücümün olduğunu sanmıyorum. Her gün yapmak istediklerimi yapmamak adına tövbeler ediyorum zaman zaman tutamıyorum ama kendimi. Son zamanlarda havalar da bozdu yağmurlar başladı sanırım balkonda uyuma alışkanlığımdan kurtulmam gerekiyor çünkü hasta olursam ileriye değil geriye gitmeye başlarım bundan korkuyorum. Balkonda uyumak demişken şu an balkondayım ve yağmur yağıyor şanslıyım beni etkilemiyor diyebilirim sadece biraz soğuk fakat vücuduma giren alkol ısınmama yetiyor. Gökyüzünü izliyorum yalnızca sokak lambaları biraz ışık veriyor fakat gözümü almıyor kısaca düşünüyorum olup biteni. En kötüsü ise sabah 5.33 oluyor ve ışıklar kesiliyor ve sorun şu ki hava daha aydınlanmamış oluyor sanki içimdeki karanlık dışarıya vuruyor ve iyice içime kapanıyorum. Daha sonra gözlerimi kapatıyorum ve açıyorum sabah olmuş aptal araba kornaları insan sesleri geliyor kulağıma. Her sabah bu hayatta bir koşuşturmada olacağımı anlıyorum. Nasıl kaçta uyuduğumu hiç hatırlamıyorum ama güne her zaman uyanarak başlıyorum.

10 Eylül 2016 Cumartesi

Son Vuruş

Bugün çok farlı bir başlangıç yaptım kendim için. İlk önce odamda ki içki şişelerini ve boş sigara paketlerini topladım daha sonra odamın tozunu aldım , evimin tozunu aldım uzun bir süre sonra kendime bir yemek yapmayı layık gördüm. En son olarak gözümü en çok korkutan o temizliği başlatacaktım kafamda ki gereksiz temizliğini. Buraya kadar herşey iyiydi ama bunu yapmayacağım çünkü ben yemin ettim, kinimden dönmeyi denedim ama tekrar ve tekrar dönemedim. Sonuna kadar gitmek istiyorum ne kadar uçsuz olsada verdiğim sözü tutmam gerektiğini bugün tekrar hatırladım. Bugün gene sigaramı içerken o yapılanları hatırlayıp içimi ısıttım.  Hayatıma hiç girmemiş ama arkamdan etmedikleri küfürler kalmamış insanların ben yüzlerine küfürler ettim hala ediyorum ve edeceğim. Sinirim yatışacak gerçekten az kaldı o gün nefretimin yerini başka şeyler dolduracak sevdiğim kadın gittiğim yol ve daha nicesi. Kalbime yaptığım eylemlerin işe yarayacağını görmeme az bir vakit kalmışken burada bırakmak yolun yarısında bırakmak gibi olur. Ben çoktan uzaklaştım sadece bir arkadaşa çakıp çıkıcam.

Yazamıyorum

Büyük bir sorun var.


mailto:melankoligecesi@hotmail.com